Koronavirüs salgını sonrasında ülke yönetimleri tarafından uçuşlara sınırlamaların getirilmesiyle dünya çapında havayolu trafiğinde çok ciddi oranlarda düşüş yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Havayolu işletmelerinin yaşamış oldukları sorunlar, Airbus ve Being uçak üretici firmalarına ve oradan da başta Rollce Royce ve General Electric vb. uçak motoru üreticileri olmak üzere tedarikçi firmalara sıçradı.
Uluslararası seyahat sınırlamaları dünya çapında binlerce uçağın yerde beklemesine neden oldu. Havayolu sektörü bu dönemde nakit sıkıntısından işsizliğe kadar birçok alanda zorlu şartlarla karşı karşıya durumda. Sektörle doğrudan veya dolaylı ilgili turizm ve konaklama sektörleri de dahil 25 milyon çalışan işini kaybetme korkusu yaşıyor. Havacılık Koronavirüs Sonrası Havacılık Sektöründe Çıkış Nasıl Olacak?
Koronavirüs Sonrası Havacılık Sektöründe Çıkış Hangi Şekilde Olacak?
Her krizde olduğu gibi bu krizde de çıkış harflerle açıklanmaya çalışılıyor.
İyimser senaryoya göre krizden çıkış V şeklinde gerçekleşecek. Havacılıkta dip görüldükten sonra hızla durgunluktan çıkılacak ve kriz hiç yaşanmamış gibi sektör kaldığı yerden devam edecek. Havacılık alanında yaşanan 2001 ve 2008 krizlerinde V şeklinde çıkış gerçekleşmesi bu senaryonun savunucularını destekler görünmekle birlikte içinden geçtiğimiz bu süreç daha önceki süreçlerden çok daha derin izler bıraktı. Ekonomide çarklar hiç bu kadar yavaşlamamıştı.
Biraz daha ihtiyatlı düşünenlere göre çıkış U şeklinde olacak. Havacılık sektörü dibi gördükten sonra hemen toparlanmak yerine bir süre dipte kalacak. Koronavirüs salgını öncesi seviyelere ulaşmak birkaç yıl sürecek. Sektörde U tipi toparlanma görüşü daha yaygın görülüyor.
Sektörün Önde Gelenlerinin Beklentileri Neler?
Dünyada uçak üretimlerinde önemli bir paya sahip Boeing’in CEO’su yaptığı açıklamada uçak üretici firmalarının koronavirüs salgını öncesi seviyelere ulaşmalarının yıllar sürebileceğini ifade etti.
Avrupalı uçak üreticisi Airbus yönetimi tarafından yapılan açıklamada, 2020 yılının ilk çeyreğinde 481 milyon euro kayıp yaşadıkları, binlerce çalışanının ücretsiz izne çıkarıldığı ve koronavirüs krizinden dolayı faaliyetlerine devam edebilmek için milyarlarca dolar kredi aradıkları belirtildi. Ayrıca, virüsle ilgili ülkelerin koymuş oldukları sınırlamalar sona erse bile yolcuların tekrar uçuşa ikna edilmesinin uzun süre alacağı, fakat bunun ne kadar süreceğinin bilinmesinin zor olduğu ifade edildi.
Airbus CEO’su Faury , “Havacılık endüstrisi olarak şimdiye kadar bilinen en ağır krizin içindeyiz. Bu pandemi ile birlikte yaşamayı öğrenirken yolcuların havayolu taşımacılığına güvenini tekrar oluşturmak için çalışmalıyız.” dedi.
Airbus tarafından 2020 yılının ilk çeyreğinde planlı olarak üretilen 60 adet uçak, virüs ile alakalı sebeplerden dolayı havayolu işletmelerinin talep etmemesi nedeniyle stoklarında bekliyor. İkinci çeyreğin de benzer şekilde zorlu geçeceği öngörülüyor.
Airbus yönetimi yılın ikinci yarısından itibaren üretimlerin tekrar toparlanmaya başlayacağı yönündeki temennilerini iletmelerine rağmen uzun vadeli öngörü yapmaktan kaçınıyorlar. Çünkü virüs halen yayılmaya devam ediyor ve hükümetler uluslararası seyahat kısıtlamalarının kaldırılması konusunda gönülsüz davranıyorlar.
Koronavirüs Kaynaklı Uçak Üretici Firmalarda Son Durum Ne?
Halihazırda Fransa’da 3.000 Airbus çalışanı geçici olarak işten çıkarıldı ve bu rakamın artması bekleniyor. İngiltere’de de 3.200 Airbus çalışanı zorunlu olarak işten çıkarıldı. Binlerce Alman Airbus çalışanının işten çıkarılması konusunda görüşmeler devam ediyor. Bu haberlere bakıldığında havacılık sektöründe daha dibe ulaşılmamış görünüyor.
Amerikalı uçak motoru üreticisi GE’nin CEO’su Larry Culp krizin U şeklinde gerçekleşeceğini destekler şekilde “İş ve turizm seyahatlerinin ne zaman ve nasıl coronavirüs öncesine döneceğini kimse tahmin edemez bu yakın zamanda gerçekleşmeyecek gibi görünüyor. Öbür taraftan uçaklar yine uçacak, sağlık sistemi normale dönecek.” ifadelerini kullandı.
Koronavirüs Kaynaklı Havayolu İşletmelerinde Son Durum Ne?
Havacılık sektörünün içinde bulunduğu durumu daha iyi anlayabilmek için bazı havayolu işletmelerinde ve üretici firmalardaki rakamlara bakmakta fayda olacaktır. Örneğin;
Virgin Atlantic 600’ü pilot olmak üzere 3.000 çalışanı, Wizzair 200’ü pilot 1.200 çalışanı, Finnair 2.400 çalışanı, Ryanair 900 pilotu, SAS 520 pilotu, Etihad Airways 720 çalışanı işten çıkardı. Etihad ayrıca Airbus’tan sipariş ettiği 18 adet A350 model uçağın da siparişini iptal etti. Benzer şekilde Emirates Havayolları, Boeing’ten sipariş ettiği tüm Boeing 777X’lerin siparişlerini iptal etti.
Wizzair vb. bazı havayolları çalışanların ücretlerinden %30 civarında kesintiye gitti veya zorunlu olarak izne ayırdı.
Bu süreçte İngiliz bölgesel havayolu şirketi FLYBE iflasını açıkladı.
Alman havayolu devi Lufthansa çalışan ve uçak filolarının %50 azaltılması konusunda çalışma yaptıklarını açıkladı. Hatta firmanın iflas ilan edebileceği yönünde basında bazı haberler yer alıyor.
Avrupalı uçak motoru üretici firması Rolls Royce koronavirüs krizi nedeniyle 8.000 çalışanının işine son vermeyi planladığını açıkladı.
Kısacası haberlere bakıldığında çıkış için biraz daha zamana ihtiyaç olduğu görülüyor. Bu süreçte ülkeler açısından stratejik önem taşıyan havacılık sektörünün tekrar canlandırılabilmesi amacıyla hükümetler tarafından likidite sağlamak amacıyla vergi, kredi vb. konularda destekler sağlanmaktadır.
Koronavirüs Sonrası Havacılıkta Başka Hangi Şekiller Gerçekleşebilir?
Krizin L şeklinde olacağını düşünenler de yok değil. Bu bakış açısına göre tahminler biraz kötümser ama Atalarımız bu konuda çok güzel sözler söylemişler. “Her inişin bir çıkışı vardır.” “Karagün kararıp kalmaz” veya “Tarih tekerrürden ibarettir” gibi. İnsanlık tarihine baktığımızda salgınlar her dönem yaşamın bir parçası olmuş. Kimi salgınlar çok can kaybına neden olurken kimi salgınlar kolaylıkla atlatılmış. Salgılarda önemli olan tedbirli davranarak yayılmasını önlemek. Umarız en kısa sürede kontrol altına alabiliriz.
Bir başka senaryoda W şeklinde olacağı düşünülmektedir. Bu senaryoya göre krizin etkisi geçip normalleştikten sonra virüsün mutasyona uğrayarak tekrar ikinci bir dibin görülmesidir. Bu senaryoyu düşünenler de az değil.
Koronavirüs Sonrası Havacılık Sektörüne Dair Çözümler?
Yeniliklere öncülük eden bir sektör olan havacılıkta normalleşme süreciyle birlikte çıkış yolu olarak koronavirüs sonrası havacılık sekrötüne ilişkin bazı önlemler dillendirilmeye başlandı. Bazı havayolu işletmeleri uçuş öncesinde yolcuların hızlı test kitleri ile test edilmesine imkan sağlayan çözüm yolu üzerinde çalışmalar yapmaktalar.
Bir başka çözüm önerisi de üçlü koltuklardan orta koltukların sökülerek daha az yolcu ile sosyal mesafe sağlanarak uçuş yapılabilmesi yönünde.. Otoriteler tarafından sıcak bakılan bu konuda havayolu işletmelerinin yöneticileri genel olarak soğuk bakıyorlar. Bu çözüm yolu maliyetleri önemli oranlarda artıracaktır. Tek koridorlu bir uçakta ilave bir koltuk yıllık 75.000 dolar ilave gelir imkanı sağlamaktadır. Bu bakış açışına göre 180 yolcu kapasiteli Airbus A321 model uçakta 60 yolcu kapasitesi kullanılamayacaktır. Uçak başına 75.000 x 60 = 4.500.000 dolar kayıp anlamına gelmektedir. Yolcu açısından bakıldığında 300 TL olan bir bilet kabaca üçte bir daha fazlaya mal olması beklenirken sabit maliyetler ve değişken maliyetler göz önüne alındığında yaklaşık iki katına mal olabilecektir. Normalde 300 TL olan bir bilet yaklaşık 500 TL – 600 TL bir fiyata çıkacaktır. Yolcuları ikna etmek için cazip kampanyalar yapılması gereken bir dönemde koltuk azaltılmasından dolayı ilave maliyet olması ne kadar sürdürülebilecek hep beraber göreceğiz.
Koronavirüs Sonrası Havacılık Sektörü İçin Yapılanlar Yeterli Olacak mı?
Diğer bir çözüm yolu olarak koltuk dizaynı gündeme geliyor. Paravan sistemleri ve sosyal mesafeye imkan tanıyan koltuk dizaynı önemli gibi görünse de asıl belirleyici unsur havalandırma sistemi olacaktır. Havayolu firma yetkilileri tarafından havalandırma sisteminde filtre kullanıldığı ifade edilmesine karşın bu filtrelerin koruyuculuğuna ilişkin tam bir netlik yoktur. Tıp alanında yapılan bazı çalışmalar havalandırma sistemlerinden dolayı bulaş olabileceği yönünde.
Umarız bu sorunlara hem sağlık, hem de farklı sektörler en kısa sürede çözüm bulurlar.