İlk iki sunumda havadan hafif hava araçları sınıfına giren balonları ve zeplinleri incelemiştik. Bu sunumda havadan ağır ve motorsuz hava aracı sınıfına giren planörler hakkında bilgi vereceğiz.
Planör, hava akımlarından yararlanarak uçan, uçağa benzer motorsuz hava aracıdır. Bir başka tanıma göre planör, “sabit kanatları yapısı sayesinde kaldırıcı güç oluşturarak havada süzülme kabiliyetine sahip ve havadan ağır motorsuz hava aracıdır”.
Ülkemizde planör konusunda en yetkin kuruluşlardan biri olan Türk Hava Kurumu, İnönü Havacılık Eğitim Merkezi, Planör Uçuş Eğitim Okulu’nda planörle havada kalma rekoru 14 saat 10 dakika olarak ifade edilmektedir. Menzil olarak da bir seferde 635 km mesafeye ulaşılabildiği ifade edilmektedir. Planörler bu kadar uzun süre motorsuz olarak havada kalmayı nasıl sağlıyor? Hep birlikte inceleyelim.
Planörlerin Genel Özellikleri
Havacılıkta iki kişilik planörler sıklıkla ullanılmaktadır. Öğrencinin her zaman öğretmenin gözünün önünde olması amacıyla iki kişilik planörlerde arka koltukta öğretmen pilot, ön koltukta ise öğrenci pilot oturmaktadır. Uçuş kumandaları ön ve arka pilot mahalinde senkronize olarak çalışmaktadır.
Öğrenciler ilk olarak yer derslerini aldıktan sonra paraşüt kuşanarak planörde yerlerini alırlar. Planörlerin temel amacı uçuşa ilişkin temel usullerin öğrenilmesidir. Bu amaçla planör emniyetli irtifaya ulaştıktan sonra kumandalar öğrenci pilota bırakılarak uygulamalı olarak temel uçuş prensiplerinin öğrenilmesine imkan sağlanmaktadır. Planörlerin motorlu uçaklara kıyasla uçurulması daha zor olmaktadır.
Planörler İlk Hareketi Nasıl Sağlıyor?
Planörlerin belirli bir irtifaya ve hıza ulaşması için ilk hareketi verecek sistemlere ihtiyaç duymaktadır. İstenilen irtifaya ve hıza iki şekilde ulaşmak mümkündür.
İlk yöntemde bir uçağın arkasına çelik halat ile bağlanarak istenilen irtifa ve hıza gelinceye kadar öndeki uçak tarafından planör çekilmektedir. Arzu edilen irtifa ve hızda planördeki kanca ayrılarak planörün kendi kendine uçması sağlanmaktadır.
İkinci yöntemde ise pistin sonunda yer alan vinçten gelen çelik halat planörün altında bulunan kancaya takılır. Planörün içinden telsiz yardımıyla vinç operatörü ile irtibat kurulur. Otovinç operatörü gaza basmak suretiyle makarayı sarmaya başlar. Planör istenilen irtifaya ve hıza ulaştıktan sonra planörün içindeki pilot tarafından start kolu çekilerek kancanın telden ayrılması sağlanır. Sonrasında tamamen atmosferdeki hava akımlarından faydalanılarak uçuş gerçekleşir.
Uçaklarla Planörler Arasındaki Temel Farklılıklar Nelerdir?
Planörlerin kanat yapıları motorlu uçaklara göre çok daha uzun tasarlanmakta böylece kaldırma kuvveti daha fazla olmaktadır. Ayrıca motor, pervane gibi sürtünmeyi artıran yapılar olmadığından daha az aerodinamik sürtünme katsayısına sahiplerdir. Planörlerde motorların, yakıt depolarının, diğer sistemlerin oluşturduğu ağırlıklar da olmadığından yer çekiminden daha az etkilenerek havada daha uzun süzülebilmektedir. Yeni nesil planörlerde kompozit malzemeler kullanılarak daha hafif imal edilmelerine imkan sağlanmaktadır.
Örneğin, Cessna 172 model bir motorlu uçağın süzülme oranı 9:1’dir. Yani Cessna 172 bir kilometre bir irtifada motorlarını durdurduğunda statik atmosfer koşullarında yaklaşık dokuz kilometre mesafeyi süzülerek inebilecek aerodinamik bir yapıya sahiptir.
Planörlerde ise bu oran 40:1 ile 70:1 arasında değişmektedir. Aynı örnek üzerinden gidecek olursak 1 kilometre irtifada bir planör durgun havada, modeline göre 40 ile 70 kilometre arasında bir mesafeye süzülerek inebilecek aerodinamik yapıya sahiptir.
Planörler Motorsuz Olarak Uçmayı Nasıl Gerçekleştiriyor?
Planörler ilk hareketi sağlayan sistemler vasıtasıyla belirli bir hıza ve irtifaya ulaştı. Süzülme oranları da diğer motorlu uçaklara kıyasla çok yüksek ama sunumun başında belirttiğimiz yaklaşık 14 saat süre ile havada kalmayı nasıl başarıyor?
Burada meteoroloji bilim dalı devreye girmektedir. Atmosferde meydana gelen hava olaylarının oluşumunu, gelişimini ve değişimini inceleyen ve tahmin yapan bilim dalı meteorolojidir.
Planör pilotlarının meteoroloji alanında kendilerini çok iyi yetiştirmeleri gerekmektedir. Planörlerin uzun süre havada kalmasına imkan sağlayan konu atmosferde meydana gelen hava akımlarıdır. Planörler daha yüksek irtifalara çıkabilmek için üç farklı atmosferik kaldırma kuvvetinden faydalanmaktadır. Bunlar sırasıyla; ridge lift, thermal lift ve wave lifttir.
• Ridge Lift: Sırt asansör olarak ifade edebileceğimiz, bir çeşit rüzgardır. Genellikle rüzgarın bir dağ sırtı veya uçuruma çarparak, yukarı doğru sapması sonucu ortaya çıkar. Böylelikle planörlerin daha yüksek irtifalara çıkmasına imkan sağlayan enerji ortaya çıkmaktadır.
• Thermal Lift: Yeryüzünün güneş ışınlarıyla ısınması sonucunda havanın yükselmesi ve hava akımı oluşmasıdır. Thermal kaldırmayı kuşlarda gözlemlemek mümkündür. Bazen kuşların hiç kanat çırpmadan daire çizerek yükseldiklerine şahit olmuşuzdur. Kuşlar kanat çırpmadan yükselmeyi thermal kaldırmayı kullanarak yapmaktalardır. Planör pilotları termal kaldırma alanlarıyla karşılaştıklarında daireler çizerek bu alanın içinde kalmaya çalışırlar ve mümkün olduğunca irtifa almaya çalışırlar. Bu harekete “thermalling” denilmektedir. Thermal kaldırma güneşin daha etkin olması nedeniyle genellikle bahar ve yaz mevsiminde daha fazla kaldırma kuvveti oluşturmaktadır.
• Wave Lift: Dalga kaldırma kuvveti dağların üzerinde saatte 46 km ve üzeri sert rüzgar estiğinde oluşmaktadır. Dalga kaldırma kuvveti, 1933 yılında planör pilotu Wolf Hirth tarafından keşfedilmiştir. Dalga kaldırma kuvveti planörlerin stratosfere kadar yükselmesine imkan sağlamaktadır. Planör pilotlarının çok yükseğe çıkmaları durumunda ilave oksijen ve basınçlandırma sistemlerine ihtiyaçları olmaktadır.
Airbus Perlan II Planörü
Airbus firması tarafından finanse edilen Perlan II planörü projesi kapsamında planör, 90.000 feet yüksekliğe çıkabilecek şekilde tasarlanmıştır. Şimdilik planörle 52.172 feet yani yaklaşık 16,1 km yüksekliğe çıkarak dünya rekorunu kırıldı.
Planörün tasarımında yüksek irtifalara çıkacağından dolayı kokpit basınçlı olarak imal edilmiştir. Bu nedenle pilotların astronotların kullandığı özel elbise giymelerine gerek kalmamaktadır. Perlan II planörü maksimum saatte 698 km hıza çıkabilmektedir.
Planörle Uçmak İstiyorum. Ne yapmalıyım?
Türkiye’de ilk olarak 1935 yılında Atatürk’ün direktifleriyle THK’na bağlı bir Planörcülük Okulu açılmıştır. Bu okul vasıtasıyla Türk Hava Kurumu ülkemizde havacılığı sevdirmek amacıyla ücretsiz olarak eğitimler vermektedir.
Öncelikle Planör Uçuş Okulunda eğitimlere katılmak için belirli şartları karşılamak gerekmektedir. Bunlardan en önemlileri;
• Müracaat eden adayın en az 16 yaşından gün alması, lisans almak için ise 17 yaşını doldurmuş olması,
• Sağlık raporunun elverişli olmasıdır.
Diğer hususlarda sorulara cevap bulabilmek için uçucu adayların bulunduğu il veya ilçelerdeki kendilerine en yakın Türk Hava Kurumu Şubelerine giderek üyeliklerini gerçekleştirmeleri gerekmektedir.
Üyelikleri kabul edilen adaylar Türk Hava Kurumu Eskişehir İnönü Havacılık Eğitim Merkezi Planör Uçuş Okulu’na müracaat edebilecektir. Türk Hava Kurumu’na üyelikler ve eğitimler ücretsizdir.